30 AĞUSTOS, BU MİLLETİN GURUR NİŞANESİDİR; UNUTTURMAYA HİÇ KİMSENİN GÜCÜ YETMEZ!

Anasayfa - Ağustos 30, 2020 7:28 pm A A

Milletimiz için en kutlu, en gurur verici ulusal bayramlardan biri daha ne yazık ki, tarihi Cumhuriyet karşıtı yalanlarla yeniden yazmaya çalışan bir anlayışın engelleme girişimlerine sahne olmaktadır.

Büyük usta Nazım Hikmet’in Atatürk’ü “Sarışın bir kurda benziyordu. Ve gözleri çakmak çakmaktı” diye tarif ettiği 26 Ağustos 1922’de başlayan Büyük Taarruz ve Başkomutan Meydan Savaşı sonucunda kazanılan 30 Ağustos Zaferi’ne yönelik kutlamalar, İçişleri Bakanlığı genelgesiyle pandemi bahanesiyle haddinden fazla kısıtlanmış, adeta yasaklanmıştır.

Yani hükümete göre; Ayasofya’nın camileştirilmesi için düzenlenen binlerce kişinin dip dibe geldiği siyasi şovda, insan sağlığı değil küçük ekonomik çıkarlar gözetilerek açılan AVM’lerde, sırf yurt içi turizm baltalanmasın hesabıyla insanların doluşmasına izin verilen tatil beldelerinde, AKP’nin propaganda yıldönümüne dönüşen 15 Temmuz kutlamalarında risk teşkil etmeyen Korona virüsü, ne hikmetse 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda tehlike arz etmektedir.

Elbette kamuoyunun önde gelen bir demokratik kitle örgütü olan Eğitim-İş olarak biz, bu kısıtlamanın pandemi riskinden değil, Cumhuriyet alerjisinden kaynaklandığını biliyoruz. Bu kısıtlamaların, “Ben Cumhuriyet’e karşıyım” diyecek kadar dürüst ve cesur olmayan siyasal İslam’ın takiyye yöntemlerinden biri olduğunu anlıyoruz.

30 Ağustos alerjisine sahipler çünkü bu tarih, Sevr düşü peşinde koşanların emellerini hiçbir zaman gerçekleştiremeyeceklerini gösteren bir zaferdir. Savaş alanında tarih yeniden yazılırken, Türk Ulusu’nun gelişip güçlenmesinin geçmişte olduğu gibi gelecekte de engellenemeyeceğinin en anlamlı mesajı verilmiştir.

Bu alerjiye sahipler çünkü 30 Ağustos, bu topraklar üstünde yaşayan insanların tebaadan millete dönüşmesinin en önemli basamaklarındandır.

Bu alerjiye sahipler çünkü, dünyadaki mazlum halklara ilham olan bu zaferi, meftun oldukları sömürge olma sevdalısı padişahları değil, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları kazanmıştır.

“Milli” kelimesini yerli yersiz kullanan hükümet yetkililerin, millileşmemizin tarihinden duydukları bu rahatsızlık, onların çelişkisini ve Cumhuriyet alerjisini göstermektedir. Vatanı sevmek, bulduğu her fırsatta bayrakla fotoğraf çektirmek değil; onun tarihine hakim olmak, o tarihle gurur duymak ve o tarihten aldığı ilhamla geleceği inşa için harekete geçmektir. Vatanı sevmek, 30 Ağustos’u bir gurur nişanesi olarak göğsünde taşımaktır.

Eğitim-İş olarak Başöğretmen Atatürk’ün, önemini, “Her safhasıyla düşünülmüş, hazırlanmış, idare edilmiş ve zaferle sonuçlandırılmış olan bu harekât Türk ordusunun, Türk subay ve komuta heyetinin yüksek kudret ve kahramanlığını tarihe bir kere daha geçiren muazzam bir eserdir. Bu eser, Türk milletinin hürriyet ve istiklâl düşüncesinin ölümsüz bir âbidesidir” sözleriyle anlattığı 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı, pandemi kurallarını ihlal etmeden kutlayacağımızı ilan ediyoruz.

Milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı en yürekten duygularımızla kutluyor, bu muazzam zaferi bu vefalı millete kazandıran tüm Cumhuriyet kahramanlarını saygı, sevgi ve minnetle anıyoruz.

 

MERKEZ YÖNETİM KURULU

Anasayfa - 7:28 pm A A
BENZER HABERLER

YORUM BIRAK

YORUMLAR

Hiç yorum yapılmamış.

HABERLER

  • 01
    Memurların Ocak 2022 Zammı Hakkında
    Enflasyon oranları, 3 ocakta açıklandıktan sonra gerçeğe aykırı şekilde olduğuna dair genel merkezimiz aynı gün Ankara adliyesinde suç duyurusunda bulunmuştur. Hükümet tarafından ek zam gündeme almış ancak sadece %2,5’lik bir artış yapılmıştır! Ocak ayı itibariyle maaşlara yansıyacak olan %22,48’lik enflasyon farkının toplu sözleşme hükmü sonucu olduğu, Ocak zammı olan %5’in ise felaket özelliği taşıyan Toplu […]
  • 02
    29 Aralık İş Bırakma Eylemine Şubemiz Katılım Sağladı
    Eğitim ve bilim emekçilerinin yegane örgütü Eğitim-İş olarak, ülke genelinde gerçekleştirdiğimiz iş bırakma eylemi ile emeğimize, geleceğimize, bağımsızlığımıza, ülkemize ve meslek onurumuza sahip çıkmanın haklı gururunu bir kez daha yaşadık. Şubemiz Eğitim İş İstanbul 4 Nolu Şube de eyleme geniş şekilde katıldı. Siyasi iktidarın yarattığı korku iklimi ile emeğimize ve haklarımıza saldırılarını arttırdığı bir dönemde, […]
  • 03
    Şubemiz Dayanışma Kahvaltısını Geniş Katılımla Gerçekleştirdi
    Eğitim-İş bilimsel, laik, demokratik ve kamusal eğitim mücadelesinden asla vazgeçmeyecektir. Bizler de, Gücünü ve mücadele azmini, Mustafa Necati’den,  Hasan Ali Yücel’den, İsmail Hakkı Tonguç’tan, Fakir Bayburt’tan, Köy Enstitülerinden, TÖS’ten ve TÖB-DER’den alan Eğitim-İş’imizin, Beyoğlu-Eyüp-Kâğıthane-Beşiktaş-Şişli ve Sarıyer ilçelerini içine alan bölgemizde İstanbul 4 No’lu Şube olarak hep birlikte taşıdığımız mücadele bayrağını daha yukarılara taşımak için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Eğitim İş ailesi olarak, Cumhuriyet’in neferleri olan siz değerli […]
  • 04
    Öğretmene Şiddete Hayır Protestomuz
    Siyasi iktidarın, öğretmenleri itibarsızlaştırma politikalarının bir sonucu olarak ne yazık ki eğitim emekçilerine yönelik şiddet eylemleri son yıllarda giderek artmaktadır. Neredeyse her geçen gün yurdun bir köşesinde öğretmene şiddet vakası baş gösterirken, MEB hala bu konuya dair engelleyici ya da koruyucu herhangi bir önlem politikası geliştirememiştir. Bakanlık, öğretmene şiddet utancına son vermek için önce bu […]
  • 05
    Eylül Ayı Okullarda Salgın ve Vaka Durumları Basın Açıklamamız
    Ağustos ayı ortası itibarıyla hem sağlık bakanlığı hem de milli eğitim bakanlığından okulların açılması ile ilgili peş peşe açıklamalar ve resmi yazılar yayınlanmıştır. Fakat yine havada kalan açıklamalar ayrıntılara girilmeyen direktifler bulunmaktadır. Tüm Türkiye’de PCR testi zorunlu mu değil mi yoksa aşı gibi öneri şeklinde mi geldi? Bilinmemektedir. PCR testi konusunda iller arasında farklı uygulamalar […]