BİR TEK İNSANIMIZI DAHİ KAYBETMEYE TAHAMMÜLÜMÜZ YOK

Yapılan toplantı sonrasında, 02/03/2021 tarihinden itibaren İstanbul’da okul öncesi, ilkokul ve 8. ile 12. sınıflar seyreltilmiş yüz yüze eğitim programlarına başlamış bulunuyorlar.
Son açıklamaya göre Türkiye genelinde virüsün bulaşma katsayısı(hızı) 1.05 ve üzeridir. Halbuki salgının kontrol altına alınması için gerekli katsayı 0.7-0.8 olarak belirtilmiştir. Günlük vaka sayılarında ise dalgalanmalar mevcut olup bazı günlerde arka arkaya aktif vaka sayılarında artış görülmektedir.
27 Şubat 2021 tarihinde 9.193 , 28 Şubat 2021 tarihinde 8.424, 1 Mart tarihinde 9.891 aktif vaka sayısı tespit edilmiştir. Aktif vaka sayısının artmasından gördüğümüz kadarıyla, salgının yayılma eğiliminde olduğu ortadadır. Üstelik ülkemizde virüsün mutasyon çeşitleri de yayılmaktadır. Konu uzmanları ise Türkiye’ye özgü bir mutasyonun olabileceğinden bahsetmektedir.
Tüm bunların sonucunda bakanlığın hangi somut gerekçe ile okulları açtığını haklı olarak merak ediyoruz. Bulaşma katsayısı mı azaldı? Aktif vaka sayısında salgın riskinin düşük olacağı bir sürekli azalma eğilimi mi var? Öğretmenler ve eğitim emekçileri aşı oldu mu? Genel aşılamada hızlı bir uygulama atağına mı geçildi? Okulların salgın tedbirleri arttırıldı ve maddi imkânlar mı sağlandı? Hiçbir açıklama olmadan okullar anlayamadığımız bir inatla açıldı.
Öğretmenlerin şubat ayı sonunda aşılanmaya başlanacağı açıklaması ise unutulmak üzere.
İstanbul, günlük toplu taşıma ve aktif çalışma hayatı ile şehir içinde 24 saat içinde milyonların yer değiştirdiği bir şehir. Salgının bulaşma katsayısı göz önüne alındığında çok değil birkaç hafta sonra İstanbul’da salgın hiç görülmediği kadar yaygınlaşacak ve bunun sorumlusu kim olacak?
Öğrenciler, öğretmenler, eğitim çalışanları ve veliler salgını birbirine ilettiklerinde evdeki yaşlılar, günlük yaşamda alışveriş yaptığı kişiler, dostlar, arkadaşlar, aileler, toplu taşımadaki insanlar, kısacası tüm halkımız risk altında olacaktır.
Öğretmenlerin ve öğrencilerin aşılandığı, risk grubundaki kişilerin aşılanmasının tamamlandığı, yaygın aşılamanın tüm vatandaşlara uygulanmaya başladığı bir tarihte okulların açılmasını uygun buluyor ve destekliyoruz. Uzaktan eğitimin haziran sonuna kadar sürdürülüp tüm enerjinin eylül ayında okulların açılmasına harcanması taraftarıyız. Bunun ön şartı ise tüm eğitim emekçileri ve risk grubunda olanların aşılanması ile risk grubunda olmayan kişilere de aşılamanın başlatılmasıdır.
İstanbul’da yüz yüze eğitim faaliyetlerinin başlaması ve devam ediyor oluşu herhangi bir bilimsel kanıta dayanmamaktadır. Eğitim emekçilerimizin, öğrencilerin ve velilerin sağlığı açısından kaygılı ve endişeliyiz. Yanlış alınmış kararlardan dolayı bir tek insanımızı dahi kaybetmeye tahammülümüz yok, bu yanlıştan çok geçmeden, hemen şimdi dönülmesini rica ediyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyururuz.

-
Memurların Ocak 2022 Zammı Hakkında
-
29 Aralık İş Bırakma Eylemine Şubemiz Katılım Sağladı
-
Şubemiz Dayanışma Kahvaltısını Geniş Katılımla Gerçekleştirdi
-
Öğretmene Şiddete Hayır Protestomuz
-
Eylül Ayı Okullarda Salgın ve Vaka Durumları Basın Açıklamamız
-
İlçe Yöneticileri İle Örgütlenme Toplantımızı Gerçekleştirdik
YORUM BIRAK
YORUMLAR
HABERLER
-
01
Memurların Ocak 2022 Zammı HakkındaEnflasyon oranları, 3 ocakta açıklandıktan sonra gerçeğe aykırı şekilde olduğuna dair genel merkezimiz aynı gün Ankara adliyesinde suç duyurusunda bulunmuştur. Hükümet tarafından ek zam gündeme almış ancak sadece %2,5’lik bir artış yapılmıştır! Ocak ayı itibariyle maaşlara yansıyacak olan %22,48’lik enflasyon farkının toplu sözleşme hükmü sonucu olduğu, Ocak zammı olan %5’in ise felaket özelliği taşıyan Toplu […] -
02
29 Aralık İş Bırakma Eylemine Şubemiz Katılım SağladıEğitim ve bilim emekçilerinin yegane örgütü Eğitim-İş olarak, ülke genelinde gerçekleştirdiğimiz iş bırakma eylemi ile emeğimize, geleceğimize, bağımsızlığımıza, ülkemize ve meslek onurumuza sahip çıkmanın haklı gururunu bir kez daha yaşadık. Şubemiz Eğitim İş İstanbul 4 Nolu Şube de eyleme geniş şekilde katıldı. Siyasi iktidarın yarattığı korku iklimi ile emeğimize ve haklarımıza saldırılarını arttırdığı bir dönemde, […] -
03
Şubemiz Dayanışma Kahvaltısını Geniş Katılımla GerçekleştirdiEğitim-İş bilimsel, laik, demokratik ve kamusal eğitim mücadelesinden asla vazgeçmeyecektir. Bizler de, Gücünü ve mücadele azmini, Mustafa Necati’den, Hasan Ali Yücel’den, İsmail Hakkı Tonguç’tan, Fakir Bayburt’tan, Köy Enstitülerinden, TÖS’ten ve TÖB-DER’den alan Eğitim-İş’imizin, Beyoğlu-Eyüp-Kâğıthane-Beşiktaş-Şişli ve Sarıyer ilçelerini içine alan bölgemizde İstanbul 4 No’lu Şube olarak hep birlikte taşıdığımız mücadele bayrağını daha yukarılara taşımak için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Eğitim İş ailesi olarak, Cumhuriyet’in neferleri olan siz değerli […] -
04
Öğretmene Şiddete Hayır ProtestomuzSiyasi iktidarın, öğretmenleri itibarsızlaştırma politikalarının bir sonucu olarak ne yazık ki eğitim emekçilerine yönelik şiddet eylemleri son yıllarda giderek artmaktadır. Neredeyse her geçen gün yurdun bir köşesinde öğretmene şiddet vakası baş gösterirken, MEB hala bu konuya dair engelleyici ya da koruyucu herhangi bir önlem politikası geliştirememiştir. Bakanlık, öğretmene şiddet utancına son vermek için önce bu […] -
05
Eylül Ayı Okullarda Salgın ve Vaka Durumları Basın AçıklamamızAğustos ayı ortası itibarıyla hem sağlık bakanlığı hem de milli eğitim bakanlığından okulların açılması ile ilgili peş peşe açıklamalar ve resmi yazılar yayınlanmıştır. Fakat yine havada kalan açıklamalar ayrıntılara girilmeyen direktifler bulunmaktadır. Tüm Türkiye’de PCR testi zorunlu mu değil mi yoksa aşı gibi öneri şeklinde mi geldi? Bilinmemektedir. PCR testi konusunda iller arasında farklı uygulamalar […]