DOLARIN YÜKSELMESİ DE DÜŞMESİ DE EMEKÇİLERİN CEBİNİ YAKMAKTADIR

Ülkemizde Türk lirasının dolar karşısında değer kaybetmesi ve değer kazanması emekçilerin cebini yakmaktadır. Türkiye’de zamlar üst üste gelirken, zamların sebebi olarak da dolar kuru gösterilmektedir. Dolar kuru arttıkça pazarda-çarşıda fiyatlar artmakta ancak dolar kuru düştükçe fiyatlar bir türlü düşmemektedir.
AKP iktidarı dövizin yükselmesinden tamamen bağımsız bir zam politikası izlemektedir. Yani Türkiye’de fiyatlar her zaman yukarı yönde hareket etmekte ve hiçbir indirim yaşanmamaktadır.
Krizi derinleştiren, ekonomik-mali açmazları büyüten, uzun vadeli kalkınma planlamayan, kamucu politikaları terk eden, istihdamı, işsizliği öncelemeyen, sağlam ve sürdürülebilir kamu hizmeti sunmaya bir iktidar doları 8,65 TL’den 6,95’e düşürse de hayat pahalılığınına çözüm olamaz.
Ülkede döviz yükselmiş olsaydı, akaryakıt, doğalgaz, elektrik ve temel tüketim malları zamlanacaktı. Gerekçesi de “ dolar yükseldi” olacaktı. Ancak döviz fiyatları düşmesine karşılık vatandaşların hayatında ucuzlayan ve indirime giren hiçbir şey yok. Oysa döviz yükselmiş olsaydı, aynı mallara ve ihtiyaçlara zam üstüne zam binecekti.
Ülkemizde dolar düşse de hayatımızda ucuzlayan hiçbir şey olmayacaktır. Ülkemiz dünyanın en yüksek cari açığını veren ekonomisine sahiptir. Bu duruma özel sektör, bankalar ve devlet borçları neden olmaktadır. Bu borçlar emekçilerin vergilerinden ödenmektedir.
Bu borçlardan kurtulmak ve emekçilerin refaha ulaşması amacıyla AKP iktidarı öncelikle emek düşmanı ve sermaye destekli politikalardan vazgeçmelidir. Sonra ülkenin ciddi kamucu yatırımlara ihtiyacı olduğu gibi fabrikaların açılıp üretime geçilmesi gerekmektedir.
Döviz kurundaki hareketlilik bir yana, enflasyon ve işsizlik tırmanışını sürdürmektedir. Ülkemizde salgın ve ekonomik kriz koşulları büyüyerek devam etmektedir. Ekonomik sorunlar altında ezilen milyonlarca emekçi, acilen çözüm beklemektedir.
TL’nin dolar karşısında değer kazanması ve kayıp yaşaması emekçilerini cebini yakmaya devam edecektir.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; Hayat pahalılığının dövizin yükselmesinden ve düşmesinden bağımsız olduğunu vurguluyoruz acilen üretim ekonomisine geçilmelidir.

-
Memurların Ocak 2022 Zammı Hakkında
-
29 Aralık İş Bırakma Eylemine Şubemiz Katılım Sağladı
-
Şubemiz Dayanışma Kahvaltısını Geniş Katılımla Gerçekleştirdi
-
Öğretmene Şiddete Hayır Protestomuz
-
Eylül Ayı Okullarda Salgın ve Vaka Durumları Basın Açıklamamız
-
İlçe Yöneticileri İle Örgütlenme Toplantımızı Gerçekleştirdik
YORUM BIRAK
YORUMLAR
HABERLER
-
01
Memurların Ocak 2022 Zammı HakkındaEnflasyon oranları, 3 ocakta açıklandıktan sonra gerçeğe aykırı şekilde olduğuna dair genel merkezimiz aynı gün Ankara adliyesinde suç duyurusunda bulunmuştur. Hükümet tarafından ek zam gündeme almış ancak sadece %2,5’lik bir artış yapılmıştır! Ocak ayı itibariyle maaşlara yansıyacak olan %22,48’lik enflasyon farkının toplu sözleşme hükmü sonucu olduğu, Ocak zammı olan %5’in ise felaket özelliği taşıyan Toplu […] -
02
29 Aralık İş Bırakma Eylemine Şubemiz Katılım SağladıEğitim ve bilim emekçilerinin yegane örgütü Eğitim-İş olarak, ülke genelinde gerçekleştirdiğimiz iş bırakma eylemi ile emeğimize, geleceğimize, bağımsızlığımıza, ülkemize ve meslek onurumuza sahip çıkmanın haklı gururunu bir kez daha yaşadık. Şubemiz Eğitim İş İstanbul 4 Nolu Şube de eyleme geniş şekilde katıldı. Siyasi iktidarın yarattığı korku iklimi ile emeğimize ve haklarımıza saldırılarını arttırdığı bir dönemde, […] -
03
Şubemiz Dayanışma Kahvaltısını Geniş Katılımla GerçekleştirdiEğitim-İş bilimsel, laik, demokratik ve kamusal eğitim mücadelesinden asla vazgeçmeyecektir. Bizler de, Gücünü ve mücadele azmini, Mustafa Necati’den, Hasan Ali Yücel’den, İsmail Hakkı Tonguç’tan, Fakir Bayburt’tan, Köy Enstitülerinden, TÖS’ten ve TÖB-DER’den alan Eğitim-İş’imizin, Beyoğlu-Eyüp-Kâğıthane-Beşiktaş-Şişli ve Sarıyer ilçelerini içine alan bölgemizde İstanbul 4 No’lu Şube olarak hep birlikte taşıdığımız mücadele bayrağını daha yukarılara taşımak için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Eğitim İş ailesi olarak, Cumhuriyet’in neferleri olan siz değerli […] -
04
Öğretmene Şiddete Hayır ProtestomuzSiyasi iktidarın, öğretmenleri itibarsızlaştırma politikalarının bir sonucu olarak ne yazık ki eğitim emekçilerine yönelik şiddet eylemleri son yıllarda giderek artmaktadır. Neredeyse her geçen gün yurdun bir köşesinde öğretmene şiddet vakası baş gösterirken, MEB hala bu konuya dair engelleyici ya da koruyucu herhangi bir önlem politikası geliştirememiştir. Bakanlık, öğretmene şiddet utancına son vermek için önce bu […] -
05
Eylül Ayı Okullarda Salgın ve Vaka Durumları Basın AçıklamamızAğustos ayı ortası itibarıyla hem sağlık bakanlığı hem de milli eğitim bakanlığından okulların açılması ile ilgili peş peşe açıklamalar ve resmi yazılar yayınlanmıştır. Fakat yine havada kalan açıklamalar ayrıntılara girilmeyen direktifler bulunmaktadır. Tüm Türkiye’de PCR testi zorunlu mu değil mi yoksa aşı gibi öneri şeklinde mi geldi? Bilinmemektedir. PCR testi konusunda iller arasında farklı uygulamalar […]