GEREKLİ ADIMLAR ATILMAZSA KORONANIN KULUÇKA ALANI EĞİTİM OLACAK!

Tüm dünya ülkelerine bir kabus gibi çöken Korona salgını, ekonomiyi ve siyasi rantı insan hayatından daha önemli tutan iktidar anlayışı nedeniyle ülkemizdeki tablonun daha da kötüleşeceğinin sinyallerini vermektedir.
Kendisine yaşamı boyunca dolaylı ve direkt olarak vergi veren yurttaşlara bir ay bile bakamayan, bir de üstüne 10 lira isteyen zihniyet, ne yazık ki eğitim alanında da aynı basiretsizliği, çözümsüzlüğü sergilemektedir.
Pandemide eğitimin nasıl sürdürüleceğine ve alınacak önlemlere dair MEB’in yaptığı açıklamalar, Hazine’den kendisine ek bütçe verilmemesi ve MEB’in bu konuda basiretsiz davranması nedeniyle havada kalmaktadır.
Gelinen noktada;
Online olarak yapılabilecekken, itirazlarımıza rağmen fiili olarak yapılması kararlaştırılan öğretmen eğitim seminerlerinden vaka haberleri gelmektedir.
Öğretmenlere, kaymakamlarca filyasyon görevleri dayatılmaya devam edilmektedir. Kronik hastalığı bulunan, hanesinde yaş itibariyle risk grubunda olan insanlarla yaşayan öğretmenlerin bazıları, ancak gönüllülük esasıyla yapılabilecek bu görevlendirmelere zorlanmaktadırlar.
Öğretmenlerin asli görevleri dışında zorunlu görev verilmesi kabul edilebilir olmadığı gibi uzmanlık alanı dışındaki görevlerde yaşanacak sorunların telafisi de mümkün olmayacaktır. Bakanlık öncelikle öğretmenlerine sahip çıkmalıdır. Bu zorlamaların önüne geçilmesi için diğer bakanlıklarla gerekli görüşmeleri yapmalı, gönüllülük esasına göre yapılması gereken görevlerle ilgili kamuoyunu ve eğitim çalışanlarını bilgilendirmelidir.
Eğitim-İş olarak defaten uyarmamıza rağmen okullara kalıcı, kadrolu temizlik personelleri sağlanmamıştır. Bu haliyle okullarda hijyenin nasıl sağlanacağı sorusu, cevapsız biçimde önümüzde durmaktadır.
Sınıflar seyreltilerek, öğrenciler vardiyalara bölünerek yüz yüze eğitim verilecekse, ortaya çıkacak öğretmen açığının nasıl kapatılacağı da belirsizdir. Zira, pandemiden önce bile açıkladığı raporlarla öğretmen açığı bulunduğunu itiraf eden MEB, bu koşullara rağmen hâlâ ek öğretmen ataması yapmamıştır.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un dilinden düşürmediği online eğitimin de altyapısı sağlanmamıştır. Daha önce uyardığımız üzere, eğitimde fırsat eşitliği ilkesi nedeniyle her öğrenciye ücretsiz internet ve tablet ya da bilgisayar sağlanması hususunda herhangi bir adım atılmamıştır. Bakanlık bu konuda üç maymunu oynamaktadır. Üyelerimizden aldığımız bilgiye göre genel olarak her sınıftan ancak 4-5 öğrenci online eğitime düzenli katılmaktadır. Her sınıfta en az 30 öğrenci olduğu düşünüldüğünde, öğrencilere teknolojik imkanlar tanınmazsa bir eğitimden söz edilemeyeceği daha net görülmektedir.
SONUÇ OLARAK;
Milli Eğitim Bakanlığı hâlâ okulların açılıp açılmayacağına, yüz yüze eğitim verilecekse bunun pandemi açısından nasıl organize edileceğine, online eğitim verilecekse bu altyapı ve imkan eksikliklerinin nasıl giderileceğine, okulları ve içindekileri salgından nasıl soyutlayacağına net cevaplar verememektedir.
Eğitim-İş olarak uyarıyoruz; bu belirsizlik, bu basiretsizlik eğitimcilerin, öğrencilerin, velilerin ve dolayısıyla tüm toplumun sağlığını riske atmaktadır. Tek bir yurttaşımızın sağlığı dahi, hükümetin “her şey yolunda” imajı verme çabalarından kıymetlidir.
Bakanlığı demircinin hınk deyicisi olmayı bırakıp, eğitim bekçiliğine soyunmaya, ikazlarımızı dikkate alarak rasyonel ve net kararlar vermeye, bu kararlara gereken bütçe açısından ihtiyacı karşılayacak talepkâr olmaya çağırıyoruz. Yoksa çok geç olacak!
MERKEZ YÖNETİM KURULU

-
Memurların Ocak 2022 Zammı Hakkında
-
29 Aralık İş Bırakma Eylemine Şubemiz Katılım Sağladı
-
Şubemiz Dayanışma Kahvaltısını Geniş Katılımla Gerçekleştirdi
-
Öğretmene Şiddete Hayır Protestomuz
-
Eylül Ayı Okullarda Salgın ve Vaka Durumları Basın Açıklamamız
-
İlçe Yöneticileri İle Örgütlenme Toplantımızı Gerçekleştirdik
YORUM BIRAK
YORUMLAR
HABERLER
-
01
Memurların Ocak 2022 Zammı HakkındaEnflasyon oranları, 3 ocakta açıklandıktan sonra gerçeğe aykırı şekilde olduğuna dair genel merkezimiz aynı gün Ankara adliyesinde suç duyurusunda bulunmuştur. Hükümet tarafından ek zam gündeme almış ancak sadece %2,5’lik bir artış yapılmıştır! Ocak ayı itibariyle maaşlara yansıyacak olan %22,48’lik enflasyon farkının toplu sözleşme hükmü sonucu olduğu, Ocak zammı olan %5’in ise felaket özelliği taşıyan Toplu […] -
02
29 Aralık İş Bırakma Eylemine Şubemiz Katılım SağladıEğitim ve bilim emekçilerinin yegane örgütü Eğitim-İş olarak, ülke genelinde gerçekleştirdiğimiz iş bırakma eylemi ile emeğimize, geleceğimize, bağımsızlığımıza, ülkemize ve meslek onurumuza sahip çıkmanın haklı gururunu bir kez daha yaşadık. Şubemiz Eğitim İş İstanbul 4 Nolu Şube de eyleme geniş şekilde katıldı. Siyasi iktidarın yarattığı korku iklimi ile emeğimize ve haklarımıza saldırılarını arttırdığı bir dönemde, […] -
03
Şubemiz Dayanışma Kahvaltısını Geniş Katılımla GerçekleştirdiEğitim-İş bilimsel, laik, demokratik ve kamusal eğitim mücadelesinden asla vazgeçmeyecektir. Bizler de, Gücünü ve mücadele azmini, Mustafa Necati’den, Hasan Ali Yücel’den, İsmail Hakkı Tonguç’tan, Fakir Bayburt’tan, Köy Enstitülerinden, TÖS’ten ve TÖB-DER’den alan Eğitim-İş’imizin, Beyoğlu-Eyüp-Kâğıthane-Beşiktaş-Şişli ve Sarıyer ilçelerini içine alan bölgemizde İstanbul 4 No’lu Şube olarak hep birlikte taşıdığımız mücadele bayrağını daha yukarılara taşımak için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Eğitim İş ailesi olarak, Cumhuriyet’in neferleri olan siz değerli […] -
04
Öğretmene Şiddete Hayır ProtestomuzSiyasi iktidarın, öğretmenleri itibarsızlaştırma politikalarının bir sonucu olarak ne yazık ki eğitim emekçilerine yönelik şiddet eylemleri son yıllarda giderek artmaktadır. Neredeyse her geçen gün yurdun bir köşesinde öğretmene şiddet vakası baş gösterirken, MEB hala bu konuya dair engelleyici ya da koruyucu herhangi bir önlem politikası geliştirememiştir. Bakanlık, öğretmene şiddet utancına son vermek için önce bu […] -
05
Eylül Ayı Okullarda Salgın ve Vaka Durumları Basın AçıklamamızAğustos ayı ortası itibarıyla hem sağlık bakanlığı hem de milli eğitim bakanlığından okulların açılması ile ilgili peş peşe açıklamalar ve resmi yazılar yayınlanmıştır. Fakat yine havada kalan açıklamalar ayrıntılara girilmeyen direktifler bulunmaktadır. Tüm Türkiye’de PCR testi zorunlu mu değil mi yoksa aşı gibi öneri şeklinde mi geldi? Bilinmemektedir. PCR testi konusunda iller arasında farklı uygulamalar […]