ÖSYM VE YÖK’ÜN ÖVUNDÜĞÜ YKS YERLEŞTİRME SONUÇLARI EĞİTİM SİSTEMİNDEKİ SORUNLARI GİZLEYEMEMEKTEDİR

Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) yerleştirme sonuçları açıklandı.
ÖSYM’nin paylaştığı YKS Yerleştirme Raporu’na göre, tercih yapma hakkına sahip olan 1 milyon 745 bin 642 adaydan, 1 milyon 151 bin 632’i tercih yaptı. Yani yaklaşık 600 bin aday tercih yapabilecekken bu hakkını kullanmadı. YÖK ve ÖSYM “doluluk oranlarını arttırdık” diye övünürken 838 bin 221 kontenjanın 781 bin 165’ine yerleştirme yapıldı, 57 bin 56’sı boş kaldı.
Devlet üniversitelerindeki doluluk oranı yüzde 95,77, vakıf üniversitelerinde ise yüzde 85,75 oldu.
Liseden bu yıl mezun olan 894 bin öğrenciden sadece 165 bini lisans bölümlerine girebildi.
En başarılı liseler yine fen liseleri oldu. Ancak YKS’ye başvuran 48 bin 258 adaydan ancak yarısı lisans bölümlerini kazanabildi.
Anadolu liselerindeki başarı oranı ise oldukça düşük. 657 bin adaydan sadece 183 bini 4 yıllık fakültelere girebildi.
Endüstri meslek liseleri ve imam hatip lisesi mezunları yine en alt sıralarda yer aldı. 72 bin EML mezunundan sadece bin 698’i, 238 bin imam hatip mezunundan da 39 bini lisans bölümlerini kazanabildi.
Her sınav dönemi sonrasında ortaya çıkan tabloya paralel olarak, çeşitli eşitsizliklerin varlığı ve bunların giderilmediği gerçeği yine karşımızda durmaktadır. Çok sayıda kontenjanın boş kalması, meslek liseli öğrencilerin başarı düzeylerinin bu sınavlarda neden en alt sıralarda yer alması, hükümetin gözdesi İHL’nin başarı ortalamasının düşüklüğü bu sınava da damgasını vurmuştur.
Sınava odaklı eğitim sistemi bir kez daha göstermiştir ki; eğitsel anlamda öğrencilerimizin kazanımları her geçen gün azalmakta, bu da öğrencilerin üniversiteye girişte başarısızlıklar yaşamalarına yol açmaktadır. Bu anlamda sınavlarda başarısız olan aslında öğrenciler değil, AKP iktidarı ve bizzat Milli Eğitim Bakanlığı’dır. Eğitim politikaları konusunda iktidarın ve eğitimden sorumlu kurumların, görevlerini yerine getiremedikleri ortadadır.
Eğitimin piyasalaştırılması ve ticarileştirilmesi, eşitsizlikleri giderek daha da derinleştirmektedir. Siyasi iktidarın, öznesi insan olan ve öğrenci ile öğretmeni en iyi şartlarda bir araya getirmesi gereken eğitim sistemini, kendi ideolojik görüşüne göre düzenlemesi önümüzdeki yıllarda yaşanan felaketi daha da derinleştirecektir.
Bugün, eğitimdeki başarısızlığın çözümü için tüm paydaşların görüşü alınarak hazırlanacak, bilimsel düşünmeye ve üretmeye dayalı, her öğrencinin kendi ilgi ve becerisi doğrultusunda hangi alanda okuyacağını kendisinin belirleyeceği bir eğitim sisteminin gerekliliği kaçınılmaz hale gelmiştir.
Eğitim-İş’in yıllardır mücadelesini verdiği kamusal, parasız, bilimsel ve laik eğitim hakkından tüm yurttaşlarımızın yararlanabilmesi mutlaka sağlanmalıdır.
MERKEZ YÖNETİM KURULU

-
Memurların Ocak 2022 Zammı Hakkında
-
29 Aralık İş Bırakma Eylemine Şubemiz Katılım Sağladı
-
Şubemiz Dayanışma Kahvaltısını Geniş Katılımla Gerçekleştirdi
-
Öğretmene Şiddete Hayır Protestomuz
-
Eylül Ayı Okullarda Salgın ve Vaka Durumları Basın Açıklamamız
-
İlçe Yöneticileri İle Örgütlenme Toplantımızı Gerçekleştirdik
YORUM BIRAK
YORUMLAR
HABERLER
-
01
Memurların Ocak 2022 Zammı HakkındaEnflasyon oranları, 3 ocakta açıklandıktan sonra gerçeğe aykırı şekilde olduğuna dair genel merkezimiz aynı gün Ankara adliyesinde suç duyurusunda bulunmuştur. Hükümet tarafından ek zam gündeme almış ancak sadece %2,5’lik bir artış yapılmıştır! Ocak ayı itibariyle maaşlara yansıyacak olan %22,48’lik enflasyon farkının toplu sözleşme hükmü sonucu olduğu, Ocak zammı olan %5’in ise felaket özelliği taşıyan Toplu […] -
02
29 Aralık İş Bırakma Eylemine Şubemiz Katılım SağladıEğitim ve bilim emekçilerinin yegane örgütü Eğitim-İş olarak, ülke genelinde gerçekleştirdiğimiz iş bırakma eylemi ile emeğimize, geleceğimize, bağımsızlığımıza, ülkemize ve meslek onurumuza sahip çıkmanın haklı gururunu bir kez daha yaşadık. Şubemiz Eğitim İş İstanbul 4 Nolu Şube de eyleme geniş şekilde katıldı. Siyasi iktidarın yarattığı korku iklimi ile emeğimize ve haklarımıza saldırılarını arttırdığı bir dönemde, […] -
03
Şubemiz Dayanışma Kahvaltısını Geniş Katılımla GerçekleştirdiEğitim-İş bilimsel, laik, demokratik ve kamusal eğitim mücadelesinden asla vazgeçmeyecektir. Bizler de, Gücünü ve mücadele azmini, Mustafa Necati’den, Hasan Ali Yücel’den, İsmail Hakkı Tonguç’tan, Fakir Bayburt’tan, Köy Enstitülerinden, TÖS’ten ve TÖB-DER’den alan Eğitim-İş’imizin, Beyoğlu-Eyüp-Kâğıthane-Beşiktaş-Şişli ve Sarıyer ilçelerini içine alan bölgemizde İstanbul 4 No’lu Şube olarak hep birlikte taşıdığımız mücadele bayrağını daha yukarılara taşımak için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Eğitim İş ailesi olarak, Cumhuriyet’in neferleri olan siz değerli […] -
04
Öğretmene Şiddete Hayır ProtestomuzSiyasi iktidarın, öğretmenleri itibarsızlaştırma politikalarının bir sonucu olarak ne yazık ki eğitim emekçilerine yönelik şiddet eylemleri son yıllarda giderek artmaktadır. Neredeyse her geçen gün yurdun bir köşesinde öğretmene şiddet vakası baş gösterirken, MEB hala bu konuya dair engelleyici ya da koruyucu herhangi bir önlem politikası geliştirememiştir. Bakanlık, öğretmene şiddet utancına son vermek için önce bu […] -
05
Eylül Ayı Okullarda Salgın ve Vaka Durumları Basın AçıklamamızAğustos ayı ortası itibarıyla hem sağlık bakanlığı hem de milli eğitim bakanlığından okulların açılması ile ilgili peş peşe açıklamalar ve resmi yazılar yayınlanmıştır. Fakat yine havada kalan açıklamalar ayrıntılara girilmeyen direktifler bulunmaktadır. Tüm Türkiye’de PCR testi zorunlu mu değil mi yoksa aşı gibi öneri şeklinde mi geldi? Bilinmemektedir. PCR testi konusunda iller arasında farklı uygulamalar […]